Romatoid Artrit hastaları, ağrılarla nasıl mücadele etmelidir? | Prof. Dr. Süleyman Özbek
Her insanın yaşamı içerisinde ağrıyla karşılaşmadığı gün yoktur. Hepimiz ağrıyı biliriz ve en basit tarifiyle, hoş olmayan bir duygu olarak söyleyebiliriz. Belki farklı bir kıyaslama olacak ama diyabet de bir hastalık, biliyorsunuz ve diyabet hastalığı, ağrıyla ilişkisi olan bir hastalık değildir başlangıç döneminde. Oysa ki, Romatoid Artrit hastalığı, ağrının en başlıca semptom olduğu, hastanın şikayetleri arasında, bir durum. Aslında ağrı, istenmeyen bir duygu olmakla birlikte hastalığın yönetiminde hem hasta için hem hekim için de olumlu bir etkisi var. Nedir derseniz eğer; diyabet hastasının yönetimi çok zordur çünkü kan şekeri yüksekliği, öyle yüksek değerlere gelir ki, hasta bunu anlamayabilir. Oysa ki, ağrı, Romatoid Artrit hastalığında, hastalığın şiddetini anlamakta hem hastaya hem hekime çok önemli bir bilgi verir. Ağrıyla ilişkili olarak bizim tedavilerimiz değişir bir defa. Bu istenmeyen duygu, rahatlıkla Romatoid Artritin uygun, doğru, etkin tedavisiyle çok uzun sürmeden kontrol altına alınabilir. Yıllarca ağrı yaşadığını söyleyen hastalarımız var, bunları kabul ediyoruz ama sonuçta, bu ağrıyla başa çıkmak için de elimizde çok fazla yöntem var. Tabii ki, anlamalıyız, ağrıyla herhangi bir zamanda üslubumuz değişir, fikirlerimiz değişir, ilişkilerimiz değişir. Ağrının getirdiği olumsuz anksiyete, belki de depresyona kadar gidebilecek, bütün olarak hastayı düşündüğümüzde bir sonuç ortaya çıkabilir ama sonuçta, biz bu ağrıyı kabullenir ve ağrıyla başa çıkma yöntemlerini doğru bir şekilde uygularsak, Romatoid Artrite eklenebilecek o anksiyete, depresyon ya da ruhsal problemlerin de üstesinden gelme durumumuz var.